dikkate almak

Significados de "dikkate almak" en diccionario inglés turco : 56 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	dikkate almak	consider v.
Consider your Mom's opinion before you marry that man. O adamla evlenmeden önce annenin görüşünü dikkate al. More Sentences
General
2	General	dikkate almak	pay regard to v.
She seldom pays regard to my advice. O, tavsiyemi nadiren dikkate alır. More Sentences
3	General	dikkate almak	debate v.
This is a joint debate involving consideration of the importance of work, information and consultation. Bu, çalışma, bilgilendirme ve istişarenin öneminin dikkate alınmasını içeren ortak bir tartışmadır. More Sentences
4	General	dikkate almak	pay attention to v.
You should have paid attention to her warning. Uyarısını dikkate almalıydın. More Sentences
5	General	dikkate almak	consult v.
The Council is required to consult Parliament and take its opinions on foreign policy into consideration. Konsey'in dış politika konusunda Parlamento'ya danışması ve Parlamento'nun görüşlerini dikkate alması gerekmektedir. More Sentences
6	General	dikkate almak	take notice of v.
Should we not take notice of the fact that sport has pride of place in the citizens' daily lives? Sporun vatandaşların günlük yaşamlarında gurur verici bir yere sahip olduğu gerçeğini dikkate almamız gerekmez mi? More Sentences
7	General	dikkate almak	take notice v.
As we are showing on steel tariffs, if the EU punches its weight, the US takes notice. Çelik tarifeleri konusunda da gördüğümüz üzere, AB ağırlığını koyarsa ABD bunu dikkate alır. More Sentences
8	General	dikkate almak	reckon with v.
The Latino voting bloc in the US is increasingly a force to be reckoned with. ABD'deki Latin kökenli seçmen bloğu giderek daha fazla dikkate alınması gereken bir güç haline geliyor. More Sentences
9	General	dikkate almak	bear in mind v.
We will soon see, and for our part, we will bear in mind any suggestions on this issue. Yakında göreceğiz ve kendi adımıza bu konudaki her türlü öneriyi dikkate alacağız. More Sentences
10	General	dikkate almak	take account of v.
The Commission amended its proposal to take account of Parliament's position. Komisyon, Parlamento'nun tutumunu dikkate almak üzere teklifinde değişikliğe gitmiştir. More Sentences
11	General	dikkate almak	take into account v.
All these concerns need to be taken into account, and the rapporteur referred to a number of them. Tüm bu endişelerin dikkate alınması gerekmektedir ve raportör bunlardan bazılarına atıfta bulunmuştur. More Sentences
12	General	dikkate almak	take into consideration v.
This is exactly what we have taken into consideration. Biz de tam olarak bunu dikkate aldık. More Sentences
13	General	dikkate almak	take account v.
That is something of which you should take account. Bu, dikkate almanız gereken bir husustur. More Sentences
14	General	dikkate almak	receive v.
Any remaining problems will receive continued attention and the concerted efforts of all concerned. Geriye kalan sorunlarla sürekli olarak ilgilenilecek ve ilgili herkesin ortak çabaları dikkate alınacaktır. More Sentences
15	General	dikkate almak	count (on) v.
All the internal air traffic within Europe will count for the achievement of the 8% reduction. Avrupa içindeki tüm iç hava trafiği %8'lik azaltımın başarılması için dikkate alınacaktır. More Sentences
Colloquial
16	Colloquial	dikkate almak	make allowances for v.
I make allowances for that. Onu dikkate alıyorum. More Sentences
Idioms
17	Idioms	dikkate almak	take account of v.
We do have to take account of the often highly contradictory emotions of the general public. Halkın genellikle son derece çelişkili olan duygularını dikkate almak zorundayız. More Sentences
Law
18	Law	dikkate almak	consider v.
I would therefore like, briefly, to set out two expectations for the Council in Brussels to consider. Bu nedenle, Brüksel'deki Konsey'in dikkate alması gereken iki beklentiyi kısaca belirtmek istiyorum. More Sentences
19	Law	dikkate almak	take into consideration v.
The Presidency must only take into consideration calls for amendments for which there is clear, long-term justification. Başkanlık, yalnızca uzun vadeli gerekçeleri olan değişiklik çağrılarını dikkate almalıdır. More Sentences
Technical
20	Technical	dikkate almak	consider v.
Today we need more quality and we need to consider the environment. Bugün daha fazla kaliteye ve çevreyi dikkate almaya ihtiyacımız var. More Sentences
General
21	General	dikkate almak	keep in mind v.
22	General	dikkate almak	mark v.
23	General	dikkate almak	reckon among v.
24	General	dikkate almak	note that v.
25	General	dikkate almak	regard v.
26	General	dikkate almak	deem v.
27	General	dikkate almak	take cognizance of v.
28	General	dikkate almak	take something into consideration v.
29	General	dikkate almak	take in consideration v.
30	General	dikkate almak	show regard to v.
31	General	dikkate almak	reck v.
32	General	dikkate almak	recount [obsolete] v.
33	General	dikkate almak	have in contemplation v.
34	General	dikkate almak	besee v.
35	General	dikkate almak	hold v.
36	General	dikkate almak	impute [obsolete] v.
37	General	dikkate almak	include v.
38	General	dikkate almak	fame v.
Phrasals
39	Phrasals	dikkate almak	call up v.
40	Phrasals	dikkate almak	kick around v.
41	Phrasals	dikkate almak	kick about v.
42	Phrasals	dikkate almak	take for v.
43	Phrasals	dikkate almak	crank in/into (something) v.
Colloquial
44	Colloquial	dikkate almak	take to heart v.
45	Colloquial	dikkate almak	make allowance for v.
46	Colloquial	dikkate almak	crank in v.
47	Colloquial	dikkate almak	key in v.
Idioms
48	Idioms	dikkate almak	tell tale of v.
49	Idioms	dikkate almak	take aboard v.
50	Idioms	dikkate almak	take on board something v.
51	Idioms	dikkate almak	hearken to someone or something v.
52	Idioms	dikkate almak	make allowance v.
53	Idioms	dikkate almak	have regard to something v.
54	Idioms	dikkate almak	take under advisement v.
Technical
55	Technical	dikkate almak	consist of v.
Archaic
56	Archaic	dikkate almak	smoke v.

Significados de "dikkate almak" con otros términos en diccionario inglés turco: 27 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Idioms
1	Idioms	(birini/bir şeyi) dikkate almak	take heed (of someone or something) v.
I call on the Commission to take heed of Michel Rocard's report. Komisyon'u Michel Rocard'ın raporunu dikkate almaya çağırıyorum. More Sentences
General
2	General	nazarı dikkate almak	pay attention to v.
3	General	nazarı dikkate almak	take into consideration v.
4	General	...olgusunu/unsurunu/gerçeğini dikkate almak	take account of the fact that... v.
5	General	dikkate/ (kaale) almak	factor in v.
Phrasals
6	Phrasals	'-i dikkate almak	hearken to v.
7	Phrasals	(birini/bir şeyi) dikkate almak	look at (someone or something) v.
8	Phrasals	(birini/bir şeyi) dikkate almak	reckon with (someone or something) v.
Colloquial
9	Colloquial	(bir bilgiyi, tavsiyeyi, talimatı) dikkate almak	take home v.
Idioms
10	Idioms	birisinin yaşını dikkate almak	take one's age into account v.
11	Idioms	dediklerini dikkate almak	weigh someone's words v.
12	Idioms	geleceği göz önüne/dikkate almak	take the longer view v.
13	Idioms	geleceği göz önüne/dikkate almak	take the long view v.
14	Idioms	sözlerini dikkate almak	weigh someone's words v.
15	Idioms	söylediklerini dikkate almak	weigh someone's words v.
16	Idioms	(bir şeyi) dikkate almak	take something under advisement v.
17	Idioms	(birini/bir şeyi) dikkate almak	bear (someone or something) in mind v.
18	Idioms	birini/bir şeyi dikkate almak	keep somebody/something in mind v.
19	Idioms	birini/bir şeyi dikkate almak	bear somebody/something in mind v.
20	Idioms	birini/bir şeyi (biri/bir şey için) dikkate almak	keep someone or something in mind (for someone or something) v.
21	Idioms	(birini/bir şeyi) dikkate almak	take (someone or something) into account v.
22	Idioms	(birini/bir şeyi) dikkate almak	take account of (someone or something) v.
23	Idioms	(birini/bir şeyi) dikkate almak	take into account (someone or something) v.
24	Idioms	bir şeyi dikkate almak	take something into account v.
25	Idioms	bir şeyi dikkate almak	take account of something v.
26	Idioms	(bir şeyi) dikkate almak	take stock in (something) v.
Politics
27	Politics	bir politikayı dikkate almak	regard a policy v.